Page 27 - Türkiye Prefabrik Birliği | Sayı: 103

SÖYLEŞİ
BETON PREFABRİKASYON
TEMMUZ 2012
?
SAYI : 103
25
nulması planlanan “Kentsel Dönüşüm”
projelerinin prefabrikasyon teknolojisi-
nin yaygınlaşması açısından değerli bir
fırsat olacağını düşünüyorum.
B.P.: Türkiye Prefabrik Birliği ile TMB
arasında işbirliği sizce nasıl geliştiri-
lebilir?
Her iki kuruluşun öncelikle üyelerinin
karşı taraftan neler beklediğini ortaya
koymalarında ve bunlara ne tür bir iş-
birliği kapsamında yanıt üretilebileceği-
ni tanımlamalarında yarar vardır.Bence
ilk yapılması gereken prefabrikasyon
ürünlerini kullanan konumundaki müte-
ahhitlerin ihtiyaç ve beklentilerinin ürün
sunucuları tarafından pazardaki rekabet
koşulları da dikkate alınarak analiz edil-
mesidir. Bu analiz sonunda ortaya hem
sektörel bazda hem de firmalar düze-
yinde neler yapılması gerektiğine ışık
tutacak bir fotoğraf çıkacaktır. Ayrıca
her iki Birliğin üyeleri arasındaki iletişimi
güçlendirmek için çalıştay vb. ortak et-
kinlikler düzenlenmesi mümkündür.
B.P.: Müteahhitler Birliği meslek ku-
ruluşu başkanı olarak prefabrikasyon
sektörüne vermek istediğiniz mesaj-
lar nelerdir?
İnşaatta hız, yapıda kalite, maliyette
avantaj sağlayan çözümlerin yapı üre-
tenlerin ilgisini gittikçe daha fazla çeke-
ceğine ve prefabrikasyon teknolojisinin
artan bir ivme ile yaygınlaşmasına bü-
yük katkı sağlayacağına inanıyorum.
B.P.: Eklemek istedikleriniz?
Hem prefabrikasyon hem de müteah-
hitlik alanında faaliyet gösteren firma-
larımıza gelecekteki rekabet koşullarının
geçmiştekinden çok daha çetin olaca-
ğını anımsatmak ve ortak hedeflerimiz
doğrultusunda daha yoğun bir işbirliği
içerisinde olmamız gerektiğinin altını
çizmek istiyorum.
Bana değerli okurlarına seslenmek fır-
satı verdiği için “Beton Prefabrikasyon”
dergisine teşekkür ederim.
yapıya sahiptirler.Mesleki konularda sa-
dece Türkiye’deki bilgi birikimiyle sınırlı
kalmayıp dünyada olup bitenleri ürün-
ler, teknolojik yenilikler ve iş fırsatları
anlamında günü gününe izleyen, ulus-
lararası üne sahip müteahhitlik firmala-
rımız olduğu gibi bunu yapabilmek için
gerekli ilgi ve/ya donanımdan yoksun
olan firmalar da mevcuttur. TMB üyesi
müteahhitler birinci gruba giren firma-
lardır. Dahası, bazıları müteahhitliğin
yanı sıra prefabrikasyon alanında da
imalatçı olarak faaliyet gösteren, diğer
bazıları beton prefabrikasyon alanında
öncülük etmiş firmalardır. Tüm bunlara
karşın ülkemizdeki müteahhit çoğunlu-
ğu söz konusu olduğunda prefabrikas-
yon konusunda yeterli bilgi sahibi olun-
duğunu iddia etmek mümkün değildir.
Prefabrikasyon sektörü ile müteahhitlik
sektörü arasındaki ilişkinin güçlenme-
sinde esas olan, birincisinde faaliyet
gösteren firmaların ürün, fiyat, dağıtım
ve tanıtım boyutlarıyla ikincisinin ihtiyaç
ve beklentilerine yanıt üretebilen ve bu
açılardan geleneksel inşaat seçenekleri-
ne kıyasla avantaj sunabilen bir konum-
da olmalarıdır.
B.P.: Firmanızın yurtiçi veya yurtdışı
işlerinde prefabrikasyon kullanıldı mı
?
Ülkemizde sınırlı kullanım alanı ola-
rak bu teknoloji hakkında ve bu tekno-
lojinin yaygın kullanılması konusunda
düşünceleriniz nelerdir?
Yüksel inşaat olarak yurt içindeki ve
dışındaki pek çok inşaatımızda prefab-
rik yapı elemanları kullandık. Ayrıca bu
alanda, yan kuruluşumuz Yüksel Yapı
Elemanları Sanayi ve Ticaret A.Ş bün-
yesindeki üç fabrikamız ile otuz yılı aş-
kın bir süredir imalatçı olarak da faaliyet
göstermekteyiz.
Prefabrikasyon teknolojisinin üretimde
kalite, maliyet ve hız açısından inşa-
atçılara çok önemli yararlar sağladığı
kuşkusuzdur. Daha yaygın kullanılma-
sını engelleyen iki sorundan birincisi
nakliye ikincisi proje geliştirme süreci
ile ilgilidir. Özellikle büyük hacimli ve
ağır yapı elemanlarının nakliyesi söz
konusu olduğunda müteahhidin üst-
lenmesi gereken toplam maliyet üre-
timde elde edilen maliyet avantajını yok
edecek kadar yükselebilmektedir. Bu
sorunu bertaraf etmek için yapılması
gereken prefabrik yapı elemanı üreti-
cilerinin “mobil üretim” yöntemlerini
daha yaygın kullanır hale gelmeleri ve
şantiyelerde üretim yapabilecek şekilde
örgütlenmeleridir. Nakliye maliyetlerini
hafifletebilecek ikinci önlem ise üretim
tesislerinin merkezileşmesi yerine coğ-
rafi olarak yaygınlaştırılması cihetine
gidilmesidir. Her iki önlemin de alınma-
sı paralelinde müteahhitlerin prefabrik
yapı elemanı kullanımına olan ilgilerinin
artacağı kuşkusuzdur. Kullanımı artıra-
cak olan bir diğer önlem ise prefabrik
yapı elemanı kullanma tercihinin proje
geliştirme aşamasından itibaren başla-
ması, projenin prefabrik yapı elemanı
kullanımına elverişli olmasıdır. Bu hu-
sus özellikle bina inşaatlarında daha da
büyük bir önem taşımaktadır. Projenin
prefabrikasyon teknolojisi kullanımına
elverişli olmaması halinde sonuçlan-
masının ardından zaman alıcı ve ek
maliyet demek olan uyarlama çabala-
rına girilmesi gerekmektedir. Bu açıdan
baktığımda Türkiye Prefabrik Birliği ile
Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar
Birliği (TMMMB) arasındaki işbirliğinin
güçlendirilmesinin de çok önemli oldu-
ğunu düşünüyorum.
Ülkemizdeki sanayi yapılarının %85
kadarında betonarme prefabrikasyon
teknolojisi kullanılıyor olması elbette
memnuniyet vericidir. Ancak bu tekno-
lojinin konut başta olmak üzere diğer
bina inşaatlarında da çok daha yaygın
biçimde kullanılmasına ihtiyacımız var-
dır. Böylelikle yapıların depreme daya-
nıklılığı açısından da önemli kazanımlar
elde edilmesi olanaklı hale gelecektir.
Önümüzdeki dönemde uygulamaya ko-