MAKALE
BETON PREFABRİKASYON
NİSAN 2013
?
SAYI : 106
12
özel olarak tasarlanmış endüstriyel or-
tamlarda üretimi sağlanarak prefabrik
üretimin temelleri atılmıştır. Prefabrik
yapılar, kendilerini oluşturan yapı ele-
manlarının standartlaştırıldığı, inşaat
sahasından uzak üretim tesislerinde
seri ve özel olarak üretilip sonrasında
montajları için inşaat sahasına getirile-
rek montajları yapılan ve birleştirildikle-
rinde bir taşıyıcı sistemi oluşturan ah-
şap, çelik, betonarme veya öngerilmeli
beton elemanlardan oluşmaktadırlar.
Hızlı ve etkin çözümler sunan prefabrik
yapıların birçok avantajının yanı sıra,
özellikle düğüm noktaları birleşimle-
rinden dolayı uygulamada projelen-
dirilme sırasında düşünülenden daha
farklı davranış oluşabilmektedir. Bu
nedenle prefabrik bir yapının Sonlu
Eleman (SE) modeli sadece yapıya ait
proje verilerinden yola çıkarak oluştu-
rulmak istenirse, oluşturulan modelin
gerçek yapıyı ne ölçüde temsil ettiğinin
belirlenmesinde zorluklarla karşılaşıl-
maktadır. Bu durumda, yapıların olu-
şacak titreşimlere karşı gösterecekleri
dinamik davranışın deneysel olarak
belirlenmesi ve elde edilen teorik ve
deneysel değerlerin karşılaştırılıp ger-
çek yapıyı temsil edecek SE modelinin
geliştirilmesi gerekliliği ortaya çıkmak-
tadır (Türker, 2011). Yapıların dinamik
davranışlarını anlamak, onların dina-
mik karakteristikleri ya da modal para-
metreleri olarak bilinen doğal frekans-
larını, mod şekilleri ve sönüm oranla-
rını belirlemekle mümkün olmaktadır.
Günümüzde yapı dinamik karakte-
ristiklerini belirlemek için kullanılan
deneysel yöntem ise Deneysel Modal
Analiz yöntemidir. Yapıyı titreştirmek
amacıyla uygulanan etkinin bilinip bi-
linmemesine bağlı olarak Deneysel
Modal Analiz uygulamaları, Geleneksel
Deneysel Modal Analiz ve Operasyo-
nal Modal Analiz olmak üzere iki gru-
ba ayrılmaktadır. Geleneksel Deneysel
Modal Analiz yönteminde yapıya uy-
gulanan etkinin ve yapının bu etkiye
gösterdiği tepkinin bilinmesi gerek-
mekte; yapı dinamik davranışı ise tepki
değerlerine ait spektral fonksiyonların
etki değerine ait spektral fonksiyona
oranlanmasıyla elde edilmektedir. Bu
yöntem, etki değerinin bilinmesini de
gerektirdiğinden Zorlanmış Titreşim
Testi olarak da adlandırılmaktadır.
Operasyonal Modal Analiz yönteminde
ise yapıya uygulanan etkinin bilinme-
sine gerek yoktur. Bu yöntemde, ya-
pının rüzgar, taşıt yükü, insan hareketi
gibi rastgele etkiler altında titreştirildiği
varsayılmakta ve yapı dinamik karakte-
ristikleri tepki sinyallerinin spektral yo-
ğunluk fonksiyonlarının gerek zaman
gerekse frekans tanım alanında değer-
lendirilmesiyle belirlenebilmektedir. Bu
yöntemde de yapıyı titreştirmek ama-
cıyla rastgele çevresel titreşimlerden
yararlanıldığı için Çevresel Titreşim
Testi olarak da adlandırılmaktadır.
Prefabrik yapıların statik ve dinamik
davranışları ve birleşim özellikleri üze-
rine birçok çalışma yapılmıştır. Saqan
(1995),
depreme karşı dayanıklı pre-
fabrik yapıların yarı rijit bağlı kolon-
kiriş birleşimlerinin değerlendirilmesi
üzerine bir çalışma yapmıştır. Çalış-
mada, minimum maliyetle dinamik
yüklere karşı en iyi şekilde direnç gös-
terebilecek prefabrik yapıların birleşim
bölgelerinin tasarlanması amaçlan-
mıştır. Göz önüne alınan bağlantı tip-
leri elastik olmayan akma prensibine,
kayma bağlantıları arasında oluşan
sürtünmelere ve zeminde oluşan kü-
çük yer değiştirme esaslarına bağlı
olarak tasarlanmıştır. Dört adet yarı öl-
çekli prefabrik yapı oluşturularak yük-
lemeler yapılmış ve düğüm noktalarına
ait rijitlik katsayıları belirlenmiştir. Re-
zaifar (2008), sarsma tablası üzerine
tek katlı olarak inşa edilen bir prefabrik
üç boyutlu sandviç panel modelinin
tam ölçekli dinamik testini çeşitli yer
hareketleri altında gerçekleştirmiştir.
Çalışmada, testlerden elde edilen baş-
langıç frekansları, titreşim modları ve
Prof. Dr. Ayman MOSALLAM
lisans eğitimini Cairo Üniversitesi İnşaat
Mühendisliği Bölümü’nde 1978 yılın-
da, yüksek lisans eğitimini 1985 yılında
ve doktora eğitimini 1990 yılında Cat-
holic Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Bölümü’nde tamamlamıştır. Halen ABD-
Irvine’deki California Üniversitesi İnşaat
Mühendisliği Bölümünde profesör olarak
görev yapmaktadır.
Yrd. Doç. Dr. Temel TÜRKER
1980
yılında Trabzon ilinin Akçaabat il-
çesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini
Akçaabat’ta, lise öğrenimini Trabzon’da
tamamladı. 1998 yılında Karadeniz
Teknik Üniversitesi, İnşaat Mühendis-
liği Bölümü’nde lisans eğitimine baş-
ladı. 2002 yılında İnşaat Mühendisliği
Bölümü’ndeki lisans eğitimini tamamladı.
2005
yılında yüksek lisans eğitimini ve
2011
yılında doktora eğitimini KTÜ Fen
Bilimleri Enstitüsü, İnşaat Mühendisliği
Anabilim Dalı’nda yapan TÜRKER, 2011
yılından deri KTÜ İnşaat Mühendisliği
Bölümü Yapı Anabilim Dalına Yardımcı
Doçent olarak yapmaktadır.