Türkiye Prefabrik Birliği | Sayı: 128

SÖYLEŞİ BETON PREFABRİKASYON EKİM 2018 ◆ SAYI : 128 15 ALTAY ÇİZGENAKAT SÖYLEŞİSİ C.A. Efendim böyle bir söyleşi imkanı verdiğiniz için teşekkür ederim. Türki- ye Prefabrik Birliği ailesine katıldıktan sonra, hem prefabrikasyonun hem de Birliğimizin tarihini, geçirdiği evreleri farklı kaynaklardan incelemeye çalış- tım. Ayrıca bütün bu evrelere tanıklık etmiş halen aramızda olan az sayıdaki duayenimizin bugüne kadar farklı or- tamlarda ifade etmiş oldukları düşünce ve saptamalarını bir kez daha bizimle paylaşmalarının hepimiz için faydalı olabileceğini düşündüm. Prefabrikasyonun Türkiye’de geçirdiği evreler, bugün itibariyle geriye dönüp baktığınızda yapacağınız yeni değer- Yayına Hazırlayan: Cumhur AYDIN Türkiye Prefabrik Birliği’nin kuruluşu ve bugüne kadar geçirdiği evrelerde büyük emekler vermiş, hizmetleri geçmiş Sayın Altay ÇİZGENAKAT’la Ekim 2018 tarihinde gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi değerlendirmenize sunuyoruz. Sayın ÇİZGENAKAT; 1984-85 yılından itibaren Türkiye Prefabrik Birliği’nde kurucu yönetim kurulu üyesi olarak bulunmuş, 1994 yılına kadar ise bütün çalışma dönemlerinde yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmıştır. Altay ÇİZGENAKAT; 1994- 1997 döneminde TPB Yönetim Kurulu Başkanı; 1997-2000 döneminde yönetim kurulu yazman üyesi, 2000-2015 yılları arasında ise farklı yönetim kurulları ile denetim kurulu üyesi olarak çalışmıştır. Sayın ÇİZGENAKAT’ın gözünden prefabrikasyonun Türkiye’deki tarihini anlattığını düşündüğümüz bu söyleşinin, okuyucuya yeni bir değerlendirme fırsatı yaratabileceğini umuyoruz. lendirmeler. Bütün bunları size sormak istiyorum. Ancak az önce kendi öz- geçmişimi sizinle paylaşırken, “Biz de projelerin, fikirlerin sürekliliği yok; her şey kişilere bağlı, yıllardır!” demiştiniz. Bu saptamanızla başlayabilir miyiz? A.Ç. Siz Karayolları Genel Müdürlü- ğü’nde çalışmışsınız. O zaman bir karayolcu olarak sorayım size; beton otokorkuluklar, çelik otokorkuluğa oranla bunca avantajına karşın, Tür- kiye karayollarında neden yaygınlaşa- madı? Ben, cevabını vereyim. Çünkü Türkiye’de devletin yönetim kademele- rinde sistem proje ve fikir takibi yap- mak nerede ise imkansız. Her şey ki- şiye, o sıradaki yöneticiye bağlı! Yıllar önce Karayolları Genel Müdürlüğünde Prefabrike Birliği Yöneticileri olarak, beton otokorkulukların uzun uzadıya tanıtımlarını yapmış, ciddi bir bilgi bi- rikimi yaratmıştık. Örnek uygulamalar da yaptık. Ancak o dönemin Genel Müdürü ve de ekibi ayrılınca, sanki o önemli birikimi kurumda sahiplenecek kimse kalmadı ! Sürekli bir yapım sağ- lanamadı . Meslek yaşamımdan bu tespitime on- larca örnek verebilirim. Bir tanesi de Milli Eğitim Bakanlığından. Kırsal alan- da okullar için prefabrik tuvalet ve ka- binlere yönelik, yine yıllar önce Bakan- lıktan Birliğimize ulaşan bir talep söz konusuydu. Şahsen ben, çok uzun ve büyük bir zamanımı bu projeye verdim, hatta yurt dışında uygulama örneklerini inceledim. Sonuçta önerilerle Bakanlı- ğa gittiğimizde, ilgili Yatırımlar Bölümü başkanının ve teknik yöneticinin ayrıl- dığını ve yeni yöneticilerin konuya sı- cak bakmadığını öğrendik. C.A. Hiç mi başarılı, sonuçlanmış bir fikir takibi yok? A.Ç. Var tabii, tek tük. O bile sürekli olamadı. Benim aklıma gelen örneğin; Sayın Bayındırlık Bakanı Sefa GİRAY’ın 1985 yılında sadece bir yaz dönemin- de yetiştirilmiş 21.000 yataklı prefab- rike öğrenci yurtları projesi ve uygu- laması var. Onun devam etmesini de klasik yapı müteahhitleri engellediler… C.A. Olumsuz kulis mi yaptılar? A.Ç. Meclis araştırması bile istediler. O dönemde 40.000 inşaat müteahiti vardı. Tabii ki pastadan pay isterler. Ancak şunu da kaydetmek gerekir: Ba- yındırlık ve diğer kurumlar olsun, genel ihale ve en ucuz fiyata iş vermek gibi