Türkiye Prefabrik Birliği | Sayı: 133

SÖYLEŞİ BETON PREFABRİKASYON OCAK 2020 ◆ SAYI : 133 17 kurulmuş ve 1972 yılında enerji nakil hattı ve aydınlatma direkleri, travers ve konsol üretimi ile faaliyetini sürdür- müştür. C.A. Prefabrike Betonarme Yapı Ele- manları üretimine geçiş, hangi yıl ve nasıl gerçekleşiyor? A.D. 1978 yılında ilk adımlar atılıyor. Ancak 1986 tarihi özellikle anılma- lı. Niğbaş, İtalyan Peruzzi Firması ile yaptığı işbirliği sonucu prefabrike yapı elemanları üretimini modernize ediyor, kapasite artırımı sağlıyor. 1995 yılın- da mevcut tesislere ilave olarak hazır beton üretimi için beton santrali ve beton bordür ve parke üretim tesisini kuruyor. Nihayet 50 yılın ardından bu- gün diyebiliriz ki, ülke genelinde birçok tesisin kurulmasında, kentlerin, sokak- ların aydınlatılmasında köprülerin yapı- mında payı olmuştur Niğbaş’ın. C.A. Sanırım 1990’lardan beri Işıklar Holding bünyesinde hizmet veriyor? A.D. 1993 yılında Işıklar Holding bün- yesine katılıyor. Enerji nakil hatları ve şehir şebekeleri, organize sanayi böl- geleri alt ve üst yapıları, askeri tesis- ler, endüstriyel tesisler, eğitim ve spor amaçlı binalar, hava alanları gibi inşaat ve taahhüt işlerini, bir kısmını "kendi ürettiği ürünleri de kullanarak” anahtar teslimi olarak yapageliyor. C.A. Son dönemde futbol stadyumla- rının prekast inşasında Niğbaş olarak görev aldınız ve giderek bu çerçevede bir deneyim oluştu? A.D. Bu gerçekten doğru. Özellikle son 4 yıldır gerçekleştirdiğimiz 6 adet stad- yum tribün prekast elemanları üretim ve montajı ile, prefabrik sektöründe bir uzmanlık alanı tanımladık. C.A. Hangi statlar bunlar? A.D. Bu projeler, Sivas, Aksaray Üni- versite, Ordu, Giresun, İzmir Alsancak ve Karaman statlarıdır. Halihazırda da Erzincan Stadını prekast elemanlarını inşa ediyoruz. Ayrıca bir ilkten daha söz etmek isterim. 2012 yılında Tür- kiye genelinde ilk kez uygulanan, pre- fabrik olarak tasarımı yapılan üniver- site yurt binalarından, 5 farklı şehirde 15 adet yurt binası üretimi ve montajı yaptık, bu da gerçekten öncü bir çalış- ma olarak anılabilir. C.A. Bu söyleşiyi sizinle, hem de bu sıra yapmamın asıl nedeni Agah bey, inşaat ve yapı malzemeleri alanında çok deneyimli bir yöneticinin prefab- rikasyonla ilgili değerlendirmelerini Dergi okuyucusuyla buluşturmaktı. A.D. Anlıyorum. Geçmişte torba çi- mento tüketiminin azalıp dökme çi- mento tüketiminin artması, şantiyede betonyerle karıştırılıp elde dökülen betondan hazır betona geçiş ve talep edilen ortalama dayanım sınıflarındaki yükseliş belli bir zamana yayıldı. Stan- dartlardaki ve şartnamelerdeki yenilik- ler ve tasarımcılardan gelen beklentiler bu gelişme sürecinin katalizörü oldu ve doğal olarak hızlandırdı. Prefabrikasyon endüstrisi de Türki- ye’de benzer şekilde gelişiyor ve kulla- nımı günden güne yaygınlaşıyor. C.A. Geleceğe yönelik ümitli bir tablo çiziyorsunuz. A.D. Şöyle bakmakta fayda var; pre- fabrikasyon endüstrisi Türkiye’de tek- nolojik açıdan pek çok ihtiyaca cevap verebilecek yetkinliğe sahip. Diğer yandan yıllık hacimlere baktığımızda ise gelişmiş pazarlara göre henüz işin başlarında olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu da bize önümüzdeki dönemde sek- törel anlamda yeni fırsatlar olduğunun habercisi. C.A. Peki sorunlar ve kısıtlar? A.D. Kuşkusuz, sorunları göz ardı etmek mümkün değil. İçinde bulun- duğumuz konjonktürün değişmesi, duraksamanın bir an önce aşılması ve yatırımlarda genel bir canlanma görül- mesi, inşaat sektörünün tüm dallarında olduğu gibi bizim de en temel beklenti- miz ve arzumuz. C.A. Yatırımlarda bir canlanma görül- düğünde ya da buna uygun ortamların sürekliliği sağlandığında, teknolojik yetkinliğe sahip prefabrikasyon sektö- rünün önünde büyük sıçramalar yapa- bilecek bir üretim kapasitesi olduğunu saptıyorsunuz, gelişmiş ekonomilerle kıyaslamalar yaptığınızda? A.D. Evet, görüşüm bu yönde. C.A. Çok teşekkür ediyorum yeniden bu söyleşi için. A.D. Ben de teşekkür ediyorum .

RkJQdWJsaXNoZXIy MTczMDA=