Türkiye Prefabrik Birliği | Sayı: 135

SÖYLEŞİ BETON PREFABRİKASYON TEMMUZ 2020 ◆ SAYI : 135 23 B.T. Buğra Beyin (Buğra Küçükkayalar) dönemi, TSE K 118 standardına ilişkin uzun soluklu çalışmaların başlayıp bir protokolla sona erdirildiği dönemdir. Sektörü disipline eden önemli bir araç olan bu standart, prefabrikasyonun özellikle kamu işlerinde kullanımını ra- hatlatmıştır. Birliğin üyelik yönetmeliği de değiştirilmiş, üye olmak için denet- lenmiş olmaya öncelik verilmiştir. Yine bu dönemde gelişen yurt dışı ilişkiler çerçevesinde Birlik, İtalyan Hükümeti tarafından Bologna Fuarına katılmaya davet edildi. Davetin bizim açımızdan hoş tarafı Başkan ve Genel Sekreterin yol ve konaklama giderlerinin onlar tarafından karşılanması idi. Bazı üyele- rimiz fuarda başlayan ilişkileri bildiğim kadarı ile hala sürdürmektedir ve fuar yönetimi de her yıl katılım davetini ak- satmamaktadır. C.A. Nihayet Günkut Barka dönemi… B.T. Günkut Bey bir projeci olarak sa- vunma ve askeri yapıların projelendiril- mesinde daha başkanlık döneminden önce büyük bir özveri ile yer almış ve son dönemde yapılan bütün askeri ve savunma ihalelerinin prefabrike olarak yapılmasına en büyük katkıyı yap- mıştır. Günkut Beyin dönemindeki en önemli kilometre taşı ise Birliğin kendi ofisine sahip olması ve taşınmasının yolunun açılmasıdır. Kendisi konuya sahip çıkmış ve Genel Sekreterliğin gi- rişimlerine destek vermiştir. Görevi devir aldıktan kısa bir süre son- ra ayrıldığım Halil Beyin (Halil Bağıban) döneminde tanıklık ettiğim faaliyetler Birliğin renovasyonu biten kendi ofisi- ne taşınması ve iletişim mecrası olarak sosyal medyaya önem verilmesidir. Şu anda devam etmekte olan faaliyetler konusunda ise sanırım sizin izlenimle- rinizi beklememiz gerekecek. C.A. Bülent Bey bu değerli hatırlama notları için çok teşekkür ederim. Niha- yet bu tarihçeyi bir gruplama ile özet- leyecek olursak… B.T. Bence, faaliyetler çerçevesinde kuruluştan bu yana geçen süreyi 4 gruba ayırmak mümkün. 1984-1990 Dönemi; dergi yayını, ödüller, sem- pozyumlar, burslar, teknik yayınlar, standartlar gibi Birliğin sürekli olacak faaliyetlerine karar verilen, bunlar için gerekli altyapı hazırlanan ve büyük bir kısmına başlanan “kuruluş dönemi”dir. 1990-2000 Dönemi; yeni faaliyetle- rin gündeme geldiği, üyelerin denet- lenmeye başlandığı, mevcut yapının gelişmeler çerçevesinde gözden geçirildiği ve uluslararası ilişkilerin temellerinin atıldığı “kurumsallaş- ma dönemi”dir. 2000-2010 Dönemi ise; üye sayısı ve üye kompozisyonu açısından genişlemeye yönelik çalış- maların yapıldığı, kamu ile ilişkilerin geliştirilmeye çalışıldığı ve denetimin kamu ile birlikte yapılmasının yolunu açan radikal bir gelişmenin yaşandığı dönemdir. 2010’dan günümüze kadar geçen süreyi ise uluslararası araştırma projelerinde aktif olarak yer alınarak teknik kapasitenin artırıldığı, gerek kamu, gerekse özel sektör pazarından alınan payın büyütülmeye çalışıldığı, sosyal medyanın başarı ile kullanılma- ya başlandığı bir dönem olarak özetle- mek mümkündür. C.A. Şimdi biraz daha zor sorulara ge- lelim! Bülent Bey, bu çalışmışlığınız ve tanıklığınızın bulunduğu süreçte Beton Prefabrikasyon niçin bina ve konut alanında yeterince gelişemedi? Sek- törün bu yıllardan geçmişe bakarak ve geleceği gözleyerek kısıt ve şanslarını, açılımlarını nasıl değerlendirirsiniz? B.T. Bina ve konut alanında gelişme- me değil de yaygın olarak kullanılma- ma konusuna bence ikisini ayırarak bakmak gerekir. Bina yapımında kul- lanılmasının yaygınlaşamaması bence süreç içinde değişti. 70’ler ve 80’lerde kentler hala parsel düzeninde yapılaşı- yordu ve parsel büyüklükleri vinç kul- lanımına olanak vermiyordu. Aslında bu tür teknolojik kısıtların yapılaşma biçimine ve teknoloji seçimine düşün- düğümüzden daha fazla etkisi oluyor. Mesela, Bristol Üniversitesinde pre- fabrikasyon teknolojisinin kullanıldığı toplu konut projelerinde raylı vinçlerin vaziyet planına etkisi konusunda bir çalışma olduğunu hatırlıyorum. Pre- fabrikasyonun yapı üretiminde yaygın