Türkiye Prefabrik Birliği | Sayı: 135

SÖYLEŞİ BETON PREFABRİKASYON TEMMUZ 2020 ◆ SAYI : 135 25 tir, aksi halde ise insanlar kendilerini daha rahat hissedecekleri daha esnek sistemleri yeğlemektedirler. Belki bu daha çok özel sektör için doğru olabi- lir. Kamu sektörü için ise iki faklı faktör söz konusu. Birisi 90’larda davetli ko- nuşmacıların yer aldığı genel kurullar- dan birinde bir kamu idaresi yöneticisi tarafından söylenmişti; kamunun za- man diye bir problemi yoktur demişti. Diğer faktör ise kamu işlerini alan bü- yük müteahhit kuruluşlar prefabrikas- yon teknolojisine ihtiyaç duyduklarında fiyat endişesiyle bunu kendi bünyele- rinde çözmeye çalışmaktadırlar ve bu kuruluşların içinde böyle bir girişimi başlatmaya hazır genç mühendisler her zaman bulunabilmektedir. C.A. Bülent Bey biraz da her şeyin başı mimarların prefabrikasyonu öne çıkar- maları değil mi? B.T. Bu saptamaya kesinlikle katılırım. Bizim sık sık vurguladığımız konu pre- fabrikasyonun proje aşamasında dev- reye girmesidir. Tabii bu da mimarla- rın kararına bağlı. 90’larda rahmetli Yücesoy mimarlara yönelik iki anket yaptırdı. Her iki ankete gelen yanıt sa- yısı çok fazla değildi ve mimarların bu konuda bilgi eksikliğini gösteriyordu. Bu anketlerin sonuçlarının birer kop- yası Birlik arşivindedir. Daha sonra 2000’lerde biz Genel Sekreterlik olarak bir anket yaptık. Bize gelen yanıt sayısı da düşüktü, genel olarak bilgi talebinin yanında bir kısmı da inşaat yöntemi konusundaki kararın kendilerinden bağımsız olarak işveren tarafından ve- rildiğini belirtiyordu. Ben de ODTÜ’de son sınıflar için üç yıl ‘prefabrikasyo- na giriş’ adlı bir seçmeli ders açtım ama öğrencilerin hiçbiri sonraları bu alana ilgi göstermedi. Belki konunun uzun bir süreç içinde içselleştirilmesi gerekiyor. Bunun somut bir örneğini de Bilkent’ Üniversitesinde verdiğim derslerde yaşadım. 3-4. Sınıflara proje dersini veren hocalardan birisi (kendi- si Kanadalı) cephede kullanılabilecek malzemelerden bahsederken prekast panellere çok doğal olarak diğerleri ile birlikte değiniyor. Bizim de bunu sağlamaya çalışmamız lazım. Bence bu konudaki iyi bir örnek, Cembure- au’nun Avrupa’da beton kullanımını yaygınlaştırmak, teşvik etmek için tekil çabalar yerine üniversite eğitim prog- ramlarına girecek düzeyde bir yayın hazırlattırarak bunu bütün üniversitele- re göndermesidir. C.A. Türkiye Prefabrik Birliği’nin nelere daha fazla önem vermesini düşünür- sünüz, gelecek on yıllar için? B.T. Birliğin önem vermesi gereken ko- nulardan biri bence tanıtımdır, ancak şöyle bir tanıtım; halen çarpık kentleş- me ve yapılaşma yerine yaygın olarak “betonlaşma” tabiri kullanılıyor. Bu olumsuz yaklaşıma rağmen beton yine de yaygın olarak kullanılıyor, çünkü yerel, ekonomik bir yapı malzemesi ve verilen yanlış kararlarda bir payı yok. Yani beton, sadece ülkenin içselleşti- rilmiş bir yapı malzemesi. Bence beton prefabrikasyonun da bir yapı teknolojisi olarak benzeri şekilde hemen akla ge- lebilen bir yöntem olmasına çalışmak lazım. Daha önce bahsettiğim Kanadalı arkadaşımızın yaklaşımı bence bunun en güzel örneklerinden biri. Burada sektörün, yapının tamamını veya taşı- yıcı sistemi prefabrike yapmak kadar kısmi prefabrikasyon uygulamalarının da önemli olduğu fikrini benimsemesi tabii çok önemli. Yapılacak tanıtım da genel değil doğrudan belirlenen hedef gruplara yönelik olmalı. Tabii bunları söylemek kolay da yapmak zor. Böyle stratejik bir tanıtım için ayrıldığım güne kadar ayıracak bir kaynağımız olama- dı, umarım bundan sonra olur. C.A. İşgücü yetiştirilmesine de bu çer- çevede mi bakmalıyız? B.T. Elbette! Sektörde firmaların işgü- cü ihtiyacı genellikle diğer firmalardan yapılan transferlerle karşılanmıştır. Oysa, Birlik bünyesinde oluşturulacak bir eğitim programı ile montaj ustası, vb. gibi bazı spesifik konularda hem üyelerin ihtiyacı karşılanabilir, hem de dışarıdaki ihtiyaca da cevap verilebilir. Bu konuda aslında bir girişimimiz de oldu, eğitim merkezi kurmak için bir AB projesi hazırladık ancak başvuru- muz kabul edilmedi. 3-4 sene önce gündeme gelen yeterlilik sertifikasyon sistemi belki bir çıkış noktası olabilirdi, ancak o da getireceği mali yük nede- niyle inşaat sektöründe sıcak karşılan- madı ve sürüncemede bırakıldı. Birliğin projelendirme eğitimi konusunda gös- terdiği hassasiyet ve sürekliliği uygun eğitici kadro bulmanın zorluğuna kar- şın uygulama ile ilgili konulara da yan- sıtması bence çok yararlı olacaktır. C.A. Bülent Bey çok teşekkür ederim. Sahiden bir “nehir söyleşi” gibi oldu. Son olarak eklemek istedikleriniz var mı? B.T. Asıl ben çok teşekkür ederim, bu paylaşıma imkan verdiğiniz için. Mi- mar olduğum için belki tekrarlamam- da yarar olabilir. Şunun altını çizerek sonlandırayım sözlerimi. Münferit gi- rişimler yerine Mimarlık Fakültelerinin müfredat programlarına girebilecek, sade sistem yapı olarak değil, prekast cephe panelleri gibi kısmi prefabrikas- yon uygulamalarını da içeren, inşaat mühendislerine yönelik olarak hazırla- nan el kitabı benzeri bir yayının hazır- lanması ve bunun eğitim programları- na alınması için Dekanlıklar nezdinde girişimlerde bulunulması, mimarların kazanılması için çok önemli bir adım olacaktır.