Türkiye Prefabrik Birliği | Sayı: 136
        
 SÖYLEŞİ BETON PREFABRİKASYON EKİM 2020 ◆ SAYI : 136 28 Son kıyaslama noktam da borç duru- mu. Herkes borçlu günümüzde. Dev- let borçlu, kurumlar borçlu, şirketler borçlu, esnaf borçlu, halk borçlu… Bu da çalışma hayatında bir tedirginlik yaratıyor. Şimdi benim çalıştığım dönemle bu başlıklarda böyle bir kıyaslama ya- pınca, Prefabrik Birliği gibi meslek kuruluşlarının yapabileceklerinin son derece sınırlı olduğunu söyleyebiliriz. Prefabrik Birliği; sektöründe kuruldu- ğu yıllarda eksik olan standartlar ve uygulama yönetmeliklerinin ortaya çıkmasında son derece önemli çabalar gösterdi. Teknik eğitimler ve yayınlar. Daha başka şeyler de eklenebilir. An- cak yaşanan değişimlerin hele bir Bir- lik çatısı altında teknik çabalarla başka türlü yönlenmesi ya da çalışma haya- tını etkilemesi bence mümkün değildir. Örneğin beton prefabrikasyon konut teknolojisinde eğer varsa yeni tekno- lojilerin getirilmesi ve sunulmasının, bu konudaki temel yaklaşımları, konut politika kararlarını etkilemeyeceğini düşünüyorum. C.A. Şinasi Bey, sizin çok geniş bir ta- rihi döneme ait incelemeleriniz, farklı konu başlıklarında yayınlanmış kitap- larınız ve çok sayıda değişik basın organlarında yer verilmiş makale ve röportajlarınız var. Özellikle Osman- lı’da yaşam, yapılar üzerinde araştır- malarınız da çok ilgi çekici. Kitap ve yazılarınızla paylaştığınız bu birikimini- zin, her araştırmacı gibi bugüne de ışık tuttuğunu düşünüyorsunuz kuşkusuz. Ş.A. Çok küçük yaşlarımdan beri oku- mayı çok severim ve okurum. Özellikle aktif profesyonel çalışma yaşamım sona erdiğinde, farklı konularda araş- tırmalar yaptım; bu incelemelerden bir araya getirdiklerimi paylaşmaya daha fazla imkan buldum. Üniversitede yarı zamanlı dersler verdim. Elbette değişik tarihi kesitlerden bugüne aktarılanlar çok önem taşıyor. Fuzulî’nin “Şikâyetnâme” adlı bir ese- ri var. Nasıl başlar biliyor musunuz? Dönem Kanunî dönemi, 1500’lü yıl- lar. Osmanlı’nın en şaşaalı, en zengin yılları. Şöyle başlıyor “Selâm verdim, rüşvet değüldür deyû almadılar.” Bana göre bu kadar ağır bir suçlama, ancak bu kadar zarif bir şekilde söylenebilir. Aslında bu tür eleştirel sözleri yeniden anarken veya kullanırken her yurttaşın hicap duyması, rahatsız olması gere- kir. Ancak korkarım pek öyle olmu- yor! Çünkü derece derece herkesin kabahati oluyor. Hatta daha da ileriye gidiliyor… Halkın önemli bir kesimi yolsuzluk yapmayan kişiler için “Onun kendine hayrı yok, bana mı olacak?” diyebiliyor. Böyleleri için olumsuz an- lamda “Ne yer ne yedirir” diyor örne- ğin. Eleştiriyor yani. E öyle olunca bu- nun da olumsuz sonuçları oluyor tabii. C.A. Son olarak Beton Prefabrikasyon Sektörü ve Türkiye Prefabrik Birliği üzerine görüş ve önerileriniz ya da ek- lemek istediğiniz hususlar var mı? Ş.A. Müsaadenizle bu sorunuza cevap vermek istemiyorum. Çünkü en az 15 yıldır sektörün tamamen dışında kal- dım. Yanlış şeyler söylerim diye çeki- niyorum. Ama şu kadarını söyleyebili- rim. Ülkemizde son yıllarda yok olan ya da çok çok azalan şeylerden biri de vefa duygusudur. Bunu son 6 ay için- de, pandemi sürecinde toplumun 65 yaş üstü kesimi bire bir yaşadı. Ben de bu kırgın insanlardan biriyim. Birlik, bu davranışıyla, bu ropörtajı gerçekleştir- mekle vefa duygusuna sahip olduğunu göstermiştir. Ve de sıradışı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Sizlere müteşekkirim. Başarılarınızın devam edeceğine inanıyorum. Yönetim Kuru- lu’na ve tüm dergi çalışanlarına sağlık ve esenlikler diliyorum. M. Şinasi Acar’ın yayınlanmış eserleri : Türk Hat Sanatı (1999), Gelimli Gi- dimli Dünya (2004), Türkiye’de Beton Prefabrikasyonun Tarihçesi (2006), İstanbul’un Son Nişan Taşları (2006), Tavşanlı Zeytinoğlu Halk Kütüphanesi (2007), –Sevim Selamet’le birlikte– Eskişehir Bibliyografyası (2009), Es- kişehir-Zaman, Mekân, İnsan (2009), Bentler ve Sinan’ın Suyolu (2010), –Atilla Bir ve Mustafa Kaçar’la birlik- te– Güneş Saatleri Yapım Kılavuzu (2010), –Atilla Bir ve Mustafa Kaçar’la birlikte– Rubu Tahtası Kullanım Kılavu- zu (2010), –Atilla Bir ve Mustafa Ka- çar’la birlikte– Takiyüddin’in Gözlem Araçları (2011), Osmanlı’da Günlük Yaşam Nesneleri (2011, Geliştirilmiş 2. Baskı 2015), –Atilla Bir ve Mustafa Kaçar’la birlikte– Anadolu’nun Değir- menleri (2012), Osmanlı’dan Bugüne Gözümüzden Kaçanlar (2013, Geliş- tirilmiş 2. Baskı 2016), Osmanlı’da Sportif Atıcılık Nişan Taşları (2013), –Atilla Bir ve Mustafa Kaçar’la bir- likte– Rubu Tahtası Yapım Kılavuzu (2014), –Şeyhmus Dirim’le birlik- te– Kutsal Emanetler’in Son Seferleri (2018, Geliştirilmiş 2. Baskı 2019) ve –Oguljemal Babakulyýewa ile bir- likte Türkmençe–Türkçe Jübi Sözlügi / Türkmence–Türkçe Cep Sözlüğü (2020) adlı kitapları yayımlanmış olup ilk kitabı Rusça’ya çevrilmiştir. Ayrıca, çeşitli gazete ve dergilerde –toplamı 140’ı aşkın– röportajları, prefabri- kasyon, enerji ve özelleştirme üstüne teknik yazıları, geleneksel Türk sanat- larıyla ilgili araştırma ve incelemeleri ve yurtdışı gezi notları yayımlanmıştır. Nesin Vakfı Ödülü ve Türkiye Prefabrik Birliği Hizmet Ödülü sahibidir. Osman- lı’da Günlük Yaşam Nesneleri adlı kita- bı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Vakfı tarafından “Sosyal Bilim- ler” dalında 2011 yılında “Övgüye De- ğer Eser” ödülüne lâyık görülmüştür.
        
         powered by ikedijital.com 
RkJQdWJsaXNoZXIy MTczMDA=