Türkiye Prefabrik Birliği | Sayı: 140
SÖYLEŞİ BETON PREFABRİKASYON EKİM 2021 ◆ SAYI : 140 17 sıra gidip geliyordum ama. Neyse bu- raya girmem iyi oldu. Buraya girmem hayatımda yaptığım en doğru işlerden biridir, diye düşünüyorum. Bina Deprem Yönetmelikleri Hocam 1992-94. Buradan izin verir- seniz başka bir yöne evrilelim. Tür- kiye’deki bütün deprem yönetmelik- lerine büyük katkılarda bulundunuz. Yönetmeliklerle anılıyorsunuz. 1997 Yönetmeliğinin görüşmeleri 1993, 1994’de başladı, ben hatırlıyorum. Ben 1975 Yönetmeliğinin hazırlığına katkıda bulunamadım. O zaman dokto- ra öğrencisiydim. Bu işleri daha yeni öğreniyordum yani. Tabii STFA’dayken dünyanın değişik bölgelerinde deprem etkisi altında dizaynlar yaptık, İran’da ve Türkiye’de bir sürü proje yaptık. Bengaldeş’te, Dünya Bankası Projesi için 5 km uzunluğunda Jamuna Köp- rüsü için teklif hazırladık. Proje ve deprem hesaplarını biz yaptık. Yani uygulama konusunda çok deneyim kazandım ben. Amerikan deprem yö- netmeliklerini, Avrupa yönetmeliğini (Eurocode 8) kullandık. Şimdi benim doktoram sırasında deprem mühen- disliği denince İTÜ’deki Hocaların ba- şında rahmetli Rıfat Yarar gelirdi. Rıfat Yarar benim üniversitede Hocamdı, enteresan bir adamdır, o dönemdeki Hocalardan biraz daha yaşlı idi, 1936 mezunudur İTÜ’den. Daha sonra Har- vard’da doktora yapmıştır. Deprem Vakfı Başkanlığını biliyorum. Evet, daha sonraları 1993’te Türkiye Deprem Vakfı’nı kurdu. Rıfat Hoca’nın uluslararası ilişkileri ve Japonlarla ara- sı çok iyiydi. Türkiye’de deprem mü- hendisliğinin kurucusu sayılır. Rıfat Hoca, 1975’te Deprem Mühendisliği Türk Milli Komitesi’ni kurdu. Beni de, diğer gençler gibi komiteye üye yaptı. Ben 1992’de Kandilli’ye geçince he- men Rıfat Bey’i ziyaret ettim ve Milli Komite’de aktif görev almak istediğimi söyledim ve boş olan Genel Sekreterlik görevine talip oldum. İlk Genel Kurulda beni Genel Sekreterliğe seçtiler. 1993 yılıydı, O sıralar 1992 Erzincan dep- remi sonrası yeni yönetmelik konusu gündeme gelmişti. Ankara’da Bakanlık ve ODTÜ’deki bazı öğretim üyelerinin katkısıyla bir taslak hazırlanmıştı. Evet, ancak bu taslak 1975 Yönetme- liğinin biraz değişmiş hali idi. Halbuki o arada, deprem mühendisliğinde muazzam gelişmeler olmuştu. 1975 Deprem Yönetmeliği iyi bir yönetme- likti, ama önemli eksiklikleri vardı. Daha doğrusu söylemek zorundayım, Hocalarıma karşı bir saygısızlık olarak alınmasın, “iyi kaleme alınmamış bir yönetmelikti”. Bugün bile baktığımda aynı şeyi söylüyorum, her şey var için- de ama mühendisler bir şey anlamadı, uygulanamadı. Ne olduğunu anlaya- madılar, örneğin o zaman yönetmelik- te geçen süneklik neydi, bilmiyorlardı. Açıkcası gençken ben de bilmiyordum. Ancak Hocam Deprem Mühendisliği de görece yeni bir konu o sıralar. Evet tamamen öyle. Bütün dünyada deprem mühendisliği çok yeni bir ko- nudur. Topu topu elli altmış senelik, hala bir sürü eksiği olan bir konudur. Neyse 1993’te ben bu taslağı görünce Rıfat Bey’e gittim, “Hocam” dedim “bu iş olmaz, sağolun bana Milli Komite’de görev verdiniz, izninizle bu işi de ben üstüme almak istiyorum. İstanbul’da ayrı bir komite kuralım ve Yönetmelik taslağını biz hazırlayalım”. Çünkü Ger- çekten mevcut taslak kabul edilebilir durumda değildi, başka Hocalar da aynı kanıdaydılar. Oturduk, benim ko- ordinasyonumda komiteyi kurduk, Çok da kalabalık olmayan bir komiteydi. O zamanlar Yönetmelik işi Bayındırlık Bakanlığı’nın Afet İşleri Genel Müdür- lüğü’nün sorumluluğundaydı, oranın Genel Müdürü de rahmetli Oktay Er- günay, jeofizikçiydi ama yarı mühen- dis sayılırdı, bu konuları iyi bilirdi, o da komiteyi onayladı. Toplamda üç sene çalıştık. Bazı kısımları iyi olmadı, mesela “çelik” konusunda çalışacak adam bulamadık. Zemin kısmı da pek iyi olmadı. Ama betonarme bölümü önce Semih Tezcan Hoca’nın, sonra Uğur Ersoy Hoca’nın da katkıları ile oldukça yeterli bir şekilde hazırlandı. Hesap Esasları’nı ben yürüttüm büyük ölçüde, ilk defa gerçek manada ivme spektrumu kavramını ve deprem yükü azaltma katsayısı kavramlarını getirdik. O sırada ben gerek Amerikan Yönet- melikleri ve gerekse Eurocode’lara çok iyi hakim olmuştum. Bu arada şunu da belirtmeliyim. Biz ilk hazırlıkları tamamladıktan sonra, sanırım 1994 Aralığı’nda, Ankara’da Afet İşleri Ge- nel Müdürlüğü’nde bir sunum yaptık. ODTÜ’lü arkadaşlar “biz de yönetme- liğe katkıda bulunmak isteriz” dediler. Peki dedik, bu kez Ankara’da da bir komisyon kurduk. Yoğun çalışmalar yaptık. İyi de oldu tabii, bazı alanlarda yönetmelik daha da geliştirildi. Böyle- ce Ankara’lı arkadaşların da katkıları ile çalışmalar 1996’da büyük ölçüde tamamlandı. Aslında Yönetmelik 96’da taslak olarak yayınlandı ama biraz da bizim acemiliğimizden, hatalar vardı, redaksiyonlar yapıldı. 1997’de yeni- den resmen yayınlandı, bir yıl sonra 1998’de yürürlüğe girdi ve uygulama- ya geçildi. Sonuçta sanıyorum güzel bir şey yaptık. 1997 Yönetmeliği 75’e göre devrim niteliğinde değişiklikler içeren bir Yönetmelik oldu. Kesin… Bir de Hocam biz İzmir’deydik. Oda Yönetimindeydik. Bizi davet ettiniz, bizim bütün çalışmalarımızı değerlen- dirdiniz. Geniş bir çevreye yaydınız, demokratik bir ortamda hazırladınız. Tabii biz Prefabrik Birliği olarak ta son komisyonlarda görev aldık.
powered by ikedijital.com
RkJQdWJsaXNoZXIy MTczMDA=