Türkiye Prefabrik Birliği | Sayı: 149

MAKALE BETON PREFABRİKASYON OCAK 2024 ◆ SAYI : 149 10 dürme sisteminden kaynaklanan su hasarları ve uzun iş durması süreçleri gibi ikincil etkilere de maruz kalmakta- dır. Olası bir büyük deprem sırasında yaşanması muhtemel tüm hasarları tahmin edebilmek için çok disiplinli bir yaklaşıma ihtiyaç duyulsa da yapı- sal hasarlar, hafif sanayi tipi binalarda yaşanabilecek dolaylı ya da dolaysız hasarların tahmin edilmesi için halen belirleyici olmaktadır. Türkiye’nin önemli endüstriyel bölgele- rinde yaşanan Adana-Ceyhan (1998), Kocaeli ve Düzce (1999) Depremleri sonrasında yapılan saha çalışmaların- da özellikle prefabrik betonarme sa- nayi yapılarında, deprem performansı açısından önemli eksikliklerin bulun- duğu gözlenmiştir [4]. Ek olarak, bu tip binaların büyük çoğunluğu yüksek deprem riskine (yıllık % 2) [5] sahip Marmara Bölgesi’nde bulunmaktadır. Sigorta şirketleri, büyük bir depremden sonra karşı karşıya kalacakları deprem hasarlarını önceden tahmin edebil- mek için hasar hesaplama yöntemleri kullanmak zorundadırlar. Bununla bir- likte, toplam sigorta bedeli açısından portföylerinde oldukça yüksek bir orana sahip sanayi yapıları için çok daha gerçekçi deprem PML (Probable maximum loss- Olası en yüksek ha- sar) değerlerine ihtiyaç duyulmaktadır. PML terimi, olası bir büyük depremde yaşanabilecek en yüksek hasarın pa- rasal değeri veya bu hasar tutarının toplam sigorta bedeline oranı şeklinde tanımlanabilir [6]. Deprem PML’i ko- nusunda, ASTM (American Society for Testing and Materials) Kuruluşunun yayınladığı dökümanlar [7] bulunsa da genel kabul görmüş, yönetmeliklere girmiş bir hesaplama yöntemi halen mevcut değildir. Son yirmi yıl içindeyse, deprem hasar tahmini konusunda özellikle sigor- ta şirketleri ve kamu kuruluşları için gerek deterministik gerekse olasılık hesaplarına dayanan yazılımlar ile çe- şitli modeller geliştirilmiştir. Ancak bu modelerin büyük çoğunluğunda tekil bina analizi yerine bölgesel deprem hasar hesabına odaklanılmış, yapısal hasar görebilirlik eğrileri açısından da en belirleyici kriter olarak bina taşıyı- cı sistemi kabul edilmiştir. Sınırlı bina modelleri nedeniyle tekil bina analizleri konusunda mevcut yöntemlerin so- nuçları, farklı yapısal özelliklere sahip binalar için bile birebir aynı olabilmek- tedir. Büyük çoğunluğu prefabrik betonarme olan Türkiye’deki sanayi yapılarının tekil olarak analiz edilmesine duyulan ihtiyacın bir diğer nedeni de yayınlanan yeni deprem yönetmelikleri ile birlikte tasarım kriterlerinin de zaman içinde değişmesidir. Özellikle prefabrik beto- narme yapılar için deprem yükü azalt- ma katsayısının 2007 Türkiye Deprem Yönetmeliği (DBYBHY-07)’de [8] 5’ten 3’e düşürülmesi bu tip yapıların yürür- lükteki deprem yönetmeliğinden önce veya sonra inşa edilmiş olmasına göre farklı deprem performansı göstermele- rine neden olabilir. Detaylı bir şekilde irdelenen ihtiyaçtan hareketle 2014 yılında tek katlı beto- narme sanayi yapıları için analitik bir şekilde deprem hasar tahmini yapabil- mek amacıyla geliştirilen hızlı deprem hasar tahmin yöntemi [9, 10], 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanma- raş Depremleri sonrasında bölgedeki benzer bina verileri kullanılarak sahada uygulanmıştır. Günümüzde, zaman tanım alanında yapılan doğrusal olmayan analizlerle binaların olası bir büyük deprem sıra- sındaki davranışlarını gerçeğe oldukça yakın bir şekilde hesaplamak mümkün olabilmektedir. Ancak gerek deprem kayıtlarını elde etmekteki zorluk ge- rekse bu tip çalışmaların, yoğun bilgi birikimi ve uzun zaman gerektirmesin- den ötürü uygulamaya yönelik daha basit yöntemlere ihtiyaç duyulmakta- dır. 2014 yılında geliştirilen yöntemde, mevcut binaların değerlendirilmesi için DBYBHY-07’de önerilen doğrusal olmayan statik itme analiz yöntemi kullanılmıştır. İzlenen temel adımlar aşağıda özetlenmiştir; • İlk olarak; Türkiye’nin farklı bölge- lerinde inşa edilmiş 100’den fazla sanayi yapısının incelenmesine yönelik saha ziyaretleri yapılmıştır. Farklı bölgelerde faaliyet gösteren prefabrik betonarme yapı elemanı üreticileri ile görüşmeler yapılmış, hazırlanan anketler ile çalışmaya yön verecek teknik bilgiler temin edilmiştir. Böylece, tek katlı beto- narme sanayi yapılarında yükseklik, yatay ve dikey açıklık, çatı detayları, kolon ve kiriş kesit özelikleri, donatı oranları, malzeme bilgileri gibi ya- pısal ve mimari detaylar ile bu de- ğişkenlerin en küçük ve en yüksek değerleri belirlenmiştir. • Sonrasında, tüm bu değişkenlerin hedef yapıların deprem perfor- mansları üzerindeki etkileri analiz edilerek hızlı hasar tahmini yönte- minde kullanılacak temel değişken- ler belirlenmiştir. • Özellikle çatı taşıyıcı sistemleri ile çatı örtüleri gibi temel yapı eleman- ları ve yapı malzemeleri için ağırlık hesabına yönelik kapsamlı araştır- ma ve çalışmalar yürütülmüştür. • Belirlenen özelliklerdeki tek katlı sanayi yapıları için modeller oluş- turulduktan sonra DBYBHY-07’de önerilen doğrusal olmayan itme analiz yöntemi kullanılarak perfor-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTczMDA=