Türkiye Prefabrik Birliği | Sayı: 151

ANI BETON PREFABRİKASYON TEMMUZ 2024 ◆ SAYI : 151 23 Prof. Dr. Günay ÖZMEN’in anısına... Beton prefabrikasyon alanında bir çok çalışmaya imza atan değerli hocamız, 11 Nisan 2024 tarihinde aramızdan ayrılmıştır. Sektöre yönelik çalışmalarından bazıları; • Prefabrike Yapılarda Aşamalı Yapım, Beton Prefabrikasyon Der- gisi, Sayı 82, Nisan 2007, • Prefabrike Yapılarda Narinlik Etkisi, Beton Prefabrikasyon Dergisi, Sayı 83, Temmuz 2007, • 2007 Deprem Yönetmeliğine Göre Bir Prefabrike Yapı Tasarımı Kitabı Hocamızla birlikte çalışma imkanına erişen İTÜ İnşaat Fakültesi öğretim üy- elerinin duygu ve düşüncelerini derley- erek tarihe not düşmek istedik. Prof. Dr. Faruk KARADOĞAN - Yapıyorduk. Omuzlarını kesmeye başlayan panto- lon askılarını alışık bir hareketle sıyırdı - Oh be dedi. - Bana bitmeyecek gibi geldiydi bu ders. Altıncı saatin sonuna doğru geldiğimde söylediklerimin ne kadarı anlaşılmakta acaba diye kuşkuya kapıldım doğrusu. Ben anlatmışım ne olacak ki öğrenci ne kadarını anladı, benim için o önem- li. Neyse yarın uçak saatine kadar yapılacak uygulamada anlarız artık, varsa eksikleri gidermeye çalışırız. İstanbul’dan Trabzon’a artık pervaneli uçaklarla gelmeye başlamışlardı. Öğrenciler uçağın indiğini görünce ders olacağını anlıyorlardı. Daha önceleri vapurla geldikleri de olmuş. Karadeniz Teknik Üniversitesinde doğru düzgün ders verilebilsin, öğrenciler doğru düzgün işin ehlin- den ders görebilsinler diye İTÜ’nün hocaları sorumluluk almışlar, özveride bulunarak İstanbul’dan Trabzon’a gelmekteler. Mesleğe saygı, öğretimin yozlaşmaması ve İstanbul’dan uzakta- ki bu vatan çocuklarının iyi yetişmesi: Bunlar Günay abinin de diğer hocalar gibi paylaştığı değerlerdi. Bunca yıllık deneyime karşın bu defa nasıl daha iyi anlatabilirim, notlarımda nasıl değişimler yapabilirim düşüncesi aklından çıkmazdı. Yalnız KTÜ deki öğrenciler için değil kendisine hangi düzeyde olursa olsun soru sor- maya gelen herkese yanıt verirken ayni endişelerle hareket eder o defa verdiği yanıtları beğenmezse bir da- haki karşılaşmada mutlaka konuya geri dönerdi. Taşkışla binasına girip te sola döndüğünüzde koridorun dibine doğru sağ tarafta kalırdı Günay ağabeyin Ender Özden abla ve Enver Çetmeli ile paylaştığı oda. Neşe doluydu her za- man. Taşkışladaki odalarına binanın o tarafından gidenlerin Günay abinin odasına uğramaması düşünülmezdi. Her daim ütülü pantolon ve ceketi içinde özenle bağlanmış kravatı ve ceket üst cebine yerleştirilmiş mendili ile Münir Ekonomi gözümün önüne geliyor. Onu Günay abinin masasının önünde atılmış kahkaha daha kesil- meden kapıdan ayrılırken fötr şapkasını çıkarıp o odaya yaklaşmakta olan bana hafif eğilerek ölçülü bir gülümseme ile selam verir gibi görüyorum. Daha kimler kimler; Yaşar Atan, Mü- fit Yorulmaz, Fikret Keskinel ve daha niceleri. Ben de sabahları erken gelip günün başlangıcındaki bu tadına doyum olmaz sohbetlere ucundan yetişirdim. Bazen konu Bilim Kurgu romanlarından dolayısıyla İsac Azimov’dan açılırdı. İşte o zaman o romanların hangi değişmez varsayımlara titizlikle uyularak yazıldığını çok çok hoşuna giderek anlatırdı. Ben de tezle il- gili son yaptıklarımı söyler o gün ne yapacağımı anlatırdım. 40K bellek kapasiteli IBM 1620 ile zaman artımı yöntemini kullanarak elektrik kesin- tilerine karşı da işlenmiş bilgiyi kay- betmemek için programda önlem alıp güçlükleri nasıl aşacağımı anlatır fikrini sorardım. Hem yanıt verir hem de çok memnun olurdu. Beni teşvik etmeyi de unutmazdı - Bu söylediklerini yaz bir kenara unutulup gitmesin tezden sonra bu konulara eğilelim derdi. O zamanlar açık ara program- lamayı en iyi bilen ve öğretmek için yırtınan bir insandı. Kafası yazacağı yazmakta olduğu programlarla dolu olduğu gibi - Yahu şu Adnan abi program yazmaz ama programlamanın ruhunu bili- yor valla, onun kafasındakileri pro- gramlayabilsem büyük iş yapmış olacağım derdi. Ne zaman Taşkışlanın korido- runa çıksanız ya onu Bilgiişlem merke- zine giderken ya da oradan dönerken görürdünüz. Yazdı, çizdi, yayınladı, yine yazdı, yine çizdi, yine yayınladı. Evlenmek