Türkiye Prefabrik Birliği | Sayı: 151

ANI BETON PREFABRİKASYON TEMMUZ 2024 ◆ SAYI : 151 25 geliştirmemi sağlamıştı. Ancak kürsüde çalışmaya başladığımda Prof. Dr. Günay Özmen emekli olmuştu ve bu bizim için gerçekten büyük bir talihsizlikti. Buna karşılık Prof. Dr. Günay Özmen lisansüstü programında İleri Basic programlama dersi açıyordu ve bu benim için yine bulunmaz bir fırsattı. Farklı bir programlama dili olsa da benim gözümde Türkiyenin en iyi yazılımcılarından biri olan Prof. Dr. Günay Özmen’den bu dersi almak yine bir ayrıcalıktı. Derste Günay Hocamdan algoritma kurma ve program yazma konusunda gerçekten çok önemli bilgiler öğrendim ve bu bilgiler akademik hayatımda bana bir çok kolaylıklar sağladı. Prof. Dr. Günay Özmen, emekli olmasına karşılık araştırmacı özel- liğinden, çalışkanlığından hiçbir şey kaybetmedi. Her fırsatta çeşitli derg- ilere yazılar gönderdi, meslek içi eğitim faaliyetlerini destekledi. Fakültem- ize geldiğinde de hoş sohbet özelliği, sevecenliği ile genç akademisyenlere hem destek oldu hem de yol gösteri- ci oldu. Bizlerle geçmişteki anılarını paylaşarak akademik hayat için önemli olan kurumsallığın gelişmesini ve yapı statiği ekolünün devamını sağladı. Özellikle Autocad, Excel gibi hazır yazılımların yapı mühendisliği alanında daha verimli ve etkin kullanılabilmesi için çok sayıda makale hazırladı ve bunları meslekdaşlarının hizmetine sundu. Bana ve diğer akademisyen arkadaşlarıma da makale ve kitap yazma konusunda büyük teşvik ve yardımları oldu. Kendisi ile bu anlam- da, 2 adet Tübitak projesinde, bir adet araştırma makalesinde ve en önem- lisi öğrencilerimiz ve meslekdaşlarımız için hazırladığımız Örneklerle SAP2000 kitabının hazırlanmasında birlikte büyük bir zevk ile çalıştık. Bizi evladı ve kardeşi kabul edip her türlü desteği veren, bizim de kendisini ağabey olarak kabul ettiğimiz Günay Hocamıza Allahtan gani gani rahmet diliyorum. Dünya hayatında en önemli şey, er- demli bir insan olmanın yanında insan- lara faydalı olmaktır. Prof. Dr. Günay Özmen hocamız da erdemli bir insan olarak bu görevi fazlasıyla yerine get- irdi ve aramızdan ayrıldı. Kendisini her zaman minnet ve şükran ile anacağız. Öğretilerini de her zaman akademik hayatımızda düstur edindik ve söz ko- nusu öğretileri genç kuşaklara aktar- mak için çaba sarf edeceğiz. Prof. Dr. Konuralp GIRGIN Yüksek Lisans eğitimimin başında (1987-1988), Yapı Mühendisliğinde Bilgisayar Uygulamaları dersini alırken Günay hocamız ile tanışmıştım. Günay hoca dersini verirken güler yüzüyle konuları o kadar basitleştirerek ve etki- leyici bir şekilde anlatıyordu ki hepimizi dersin içine çekiyor, onu hayranlıkla ve dikkatle dinliyorduk. Bilgisayar kullan- maya merakı olmayanların bile dersi aldıktan sonra programlamaya olan ilgileri artmış, yeni yeni satışa sunulan kişisel bilgisayarlardan edinerek yazılım geliştirmeye başlamışlardı. Ben de hocamızdan etkilenerek öğrenmeye başladığım bilgisayar yazılımları ko- nusunda zamanla daha da ilerleyerek, “Üç Boyutlu Betonarme Yapı Sistem- lerinde Göçme Yükünün Hesabı” konulu Doktora Tezimi tamamladım. Bu çalışmada mutlaka bilgisayar kullanılması gerekiyordu ve yazılım geliştirilmesinde, Günay Özmen hocamızdan aldığım o dersin bana dolaylı olarak büyük katkısı olmuştu. 2002 yılında YÖK, Akademik Yükselt- me Kriterleri’ni değiştirerek uluslararası literatürde makale yazma koşullarını getirmişti. Alışık olmadığımız bu yeni koşullar karşısında Doçent ola- bilmek bizler için artık hayal olmuş, büyük bir ümitsizlik ve karamsarlık içine düşmüştük. Bu karamsar ruh hali içinde günlerim geçerken 2004 yılının başlarında Günay hoca bir gün odama uğradı, uygulamada karşılaştığı burkulma konusunun çok ilgisini çektiğini, bu konuda çalışmak istersem birlikte çalışabileceğimizi ve sonunda da uluslararası bir dergide makale yapabileceğimizi teklif etti, ben de hemen sevinçle kabul ettim, o ana kadar bize çok uzak olan uluslararası makale yapabileceğimiz önerisi ise çok heyecan vericiydi. Hoca bana bir çalışma takvimi verdi ve öncelikle Adnan Çakıroğlu hocamızın burkul- ma konusundaki yayınını okumamı, orada çok basitleştirerek verdiği for- mülasyonu yeniden çıkarmamı istedi ve “Bunu yapabilirsen gerisi kolay” dedi. Büyük bir heyecanla çalışmaya başladım ve formülasyonu çıkardım, sonra hoca ile hiç unutamayacağım çok keyifli bir çalışma sürecine girdik. Günay hocam bana bir makale nasıl kurgulanır, konu ingilizce nasıl daha iyi ifade edilir, makaleyi değerlendiren hakemlere nasıl cevap yazılır, kısacası “Bir bilimsel makale nasıl yazılır ?” ’ı öğretti. Makaleyi bitirip dergiye gön- derdik ve kısa bir süre sonra editörden küçük düzeltmelerle kabul edileceğini belirten yazı geldi. Böylelikle SCI in- dekste taranan bir uluslararası dergide makalem yayınlanacaktı, dünyalar benim olmuştu. Günay hocam bana uluslararası makale yazma koşulunu nasıl aşabileceğimi göstermiş ve “Her zaman bir umut vardır” söyleminine yeniden inanmamı sağlamıştı. Bu makalenin ardından yenileri peşi sıra geldi.