MAKALE
BETON PREFABRİKASYON
NİSAN 2012
?
SAYI : 102
45
Tüm numunelerin normal (orta düzeyde) bölgesel sünekliğe sahip olduğunu söylemek aşırı güvenli tarafta kalmak anlamına
gelmekle birlikte bu tür birleşimlerden oluşan sistemlerin genel sünekliğini tanımlamak için ilave hesapların yapılması da
gerekmektedir.
Güvenli tarafta kalan yaklaşımla; pozitif ve negatif eğilme momenti etkisinde bulunan ve deneysel olarak incelenen tipteki
kiriş - kolon birleşimleri ve kiriş - kolon - kolon birleşimlerinde bölgesel sünekliğin
normal (orta) düzeyde
olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.
Şekildeğiştirmeler
Göreli kat ötelenmesinin yaklaşık %1 e kadar olan değerlerinde düğüm noktasına birleşen elemanların uçları yaklaşık aynı dön-
meyi yapmaktadır. Konut tipi birleşimde kiriş ucunda kolon uçlarına göre daha büyük göreli dönmeler meydana gelmektedir.
Deneysel gözlemlere göre kayma çatlaklarının düğüm nokası içine girmesi ve kiriş boyuna donatılarının sıyrılması kiriş ucunda
daha büyük göreli dönmelerin meydana gelmesinde etkili omaktadır.
Göreli kat ötelenmesi %1 düzeyinde iken, düğüm noktası bütünlüğünü korumakta ve numunede dayanım azalması gözlen-
memektedir.
Sonuçlar
Prefabrike yapıların kenar açıklık kolon - kiriş birleşim bölgeleri için ülkemizdeki bazı uygulamalardan esinlenerek gelen öne-
riler doğrultusunda gerçekleştirilen iki ayrı tip dış kolon - kiriş birleşim bölgesi, Avrupa Birliği destekli uluslararası bir ortak
proje kapsamında ele alınmıştır.
Yatay yükler etkisindeki gerçek bir yapı davranışını laboratuvar ortamında elde edebilmek üzere olabildiğince büyük ölçekli 14
deney gerçekleştirilmiştir. Bunlardan 8’i 1/2, 6’sı da 1/1 ölçekli deneylerdir.
Kirişlerin iki yönde farklı olan eğilme özellikleri üzerinde etkili olacak boşluklu döşeme, kavrama betonu ve düğüm noktası
üzerinde sargılama etkisi olan kiriş düzlemine dik ikincil kiriş parçaları da modele katılmıştır.
Tek yönde artan monotonik yükler ile artan iki yönlü yükler etkisinde bırakılan numuneler, iç kuvvet dağılımları statikçe belirli
numunelerdir.
Ulaşılan sonuçların çeşitli açılardan ayrı ayrı değerlendirilmesi uygun olacaktır.
Bilimsel bulgular
Ayrıntıları önceki bölümlerde yer alan çalışmanın ilk aşamasında gerçekleştirilen deneysel ve ikinci aşamasında birinciye bağlı
olarak geliştirilen kuramsal çalışmalar, araştırma ve / veya uygulama ağırlıklı çalışmakta olan meslektaşlarımıza aşağıdaki
bulguları sağlamaktadır;
i- Tek yönde artan yükler etkisindeki birleşim bölgesi davranışı ile iki yönlü tersinerek artan yükler etkisindeki davranış,
konut tipi birleşimde daha çarpıcı olmak üzere, birbirinden farklıdır.
ii- Gerek endüstri tipi gerekse konut tipi birleşimlerde birbirinden farklı düzeylerde olmak üzere, ilerleyen çevrimlerde
dayanım kaybı, rijitlik azalması ve konut tipinde belirgin olarak kayma oyulmaları gözlenmektedir.
iii- Tek yönlü artan yatay yükler etkisindeki birleşim bölgesi davranışı, bir boyutlu ve malzeme bakımından doğrusal olma-
yan çubuk elemanlar kullanılarak sağlanabilmektedir.
iv- İki yönlü tersinir yükler etkisinde deneysel yollarla elde edilmiş çevrimsel davranışları, uygulamada kullanılan bazı
modellerle yeter doğrulukta olmak üzere, yeniden üretmek mümkün olabilmektedir. Bu yol deneylerden elde edilen
sonuçların benzer özellikler taşıyan, fakat denenmemiş birleşimlere de yaygınlaştırılabilmesi anlamına gelmektedir.
v- Birleşim bölgesine gelen dış etkilerin yön değiştirmesi durumunda davranış simetrik değildir. Bu tür birleşim bölgele-
rinin yer aldığı yapı sisteminin de simetrik olmaması durumunda; yük artımı yönteminin kullanıldığı çözümle melerde,
yüklemenin yönü elverişsiz yük-yerdeğiştirme eğrilerinin elde edilebilmesi açısından önemli olabilmektedir.
vi- Endüstri tipi birleşim bölgeleri için önerilmiş ve sınanmış olan yeni kaynaklı birleşim detayları deprem olgusunu daha
iyi yansıtan iki yönlü tersinir yükler etkisinde daha kararlı yükleme çevrimleri oluşturmakta ve çeşitli erken göçme ola-
sılıklarını ortadan kaldırmaktadır. Böylelikle kaynaklı eğilme ve kayma donatılarının kopması gecikmekte bunu izleyen
kolon kiriş birleşim bölgesi içine kayma çatlaklarının erken girmesi önlenmektedir.