GÖRÜŞ
BETON PREFABRİKASYON
NİSAN 2013
?
SAYI : 106
24
Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği
Karşı Görüşü”ne Yanıttır;
Öncelikle ilgili kurumun hassasiyetine
bu önemli konunun tekrar dergimiz
aracılığı ile gündeme gelmesine vesile
oldukları için teşekkür ederim.
Beton Prefabrikasyon dergisinin tem-
muz 2013 tarih ve 103. Sayısında bu
satırların yazarı tarafından kaleme alı-
nan makalede; deprem yönetmeliğine
uygun olmayan S 420 donatı çelikleri-
nin TS 708’e uygunluklarındaki çelişki
ile S 420 çeliğinin revize edilen karbon
elementi yüzdesinin uygun olmayan
mekanik sonuçlara yol açabileceği
riski nedeni ile TS 708 /2010 versi-
yonundaki 420 N/mm
2
akma değerine
sahip en uygun donatı çeliğinin B 420
C olduğu işaret edilmiş ve donatı çeliği
seçiminde mutlaka “deprem yönet-
meliği” kritelerlerinin aranması vurgu-
lanmıştır.
İlgi karşı görüş yazısında “yazarın
araştırmaya ve metalurji - malzeme
bilimine dayanmayan yaklaşımı ile S
420
çeliğinin deprem yönetmeliğine
uygun olduğuna ve bu donatı sınıfı için
karbon yüzdesinin ve karbon eşdeğeri
yüzdesinin sınırlandırılmasının gerek-
mediğine” vurgu yapılmıştır.
Makalede; toplam 7000’i aşkın dona-
tı çubuğunun üzerinde yapılan iki ayrı
akademik çalışma sonuçları ile 1999
Körfez depremi ve 2011 Van Depremi
sonrası yıkılan yapılardan alınan donatı
test sonuçlarına yer verilmiş olup, aka-
demik çalışmalarda “deprem yönet-
meliğine” uygunsuzluk % 41 ila % 76
değerlerine kadar ulaşmış, TS 708’e
uygunluk ise % 95 olarak görülmüş,
yıkılan yapılardan alınan test sonuçla-
rında nerede ise “deprem yönetmeliği”
krtiterlerine uygun donatıya rastlanma-
mıştır.
Dolayısıyla ülkemizde “deprem yönet-
meliği” malzeme kriterlerine uygun S
420
çeliği üretiminde bir sıkıntı oldu-
ğu vakıa’dır. Yapılan itiraz, TS 708’in
2010
yılında tadil edilerek düzeltildiğini
varsayıyorsa, 1997’den 2010 yılına
kadar geçen zaman diliminde bir stan-
dardın mevcut amir yönetmelik olan
deprem yönetmeliği” ne aykırılığı pek
savunulacak bir nokta değildir.
Ayrıca makalenin metalurji-malzeme
bilimi dikkate alınmadığı savına ise;
makalenin C başlıklı bölümünde zaten
vurgulandığını ve ilgi makalenin (3)
no’lu referansında yüksek karbon yüz-
desinin donatı çeliği davranışını nasıl
etkilediğinin ayrıntılı bir şekilde anlatıl-
dığını belirtmek isterim…
Karşı görüş yazısında ASTM A 615
standardının kimyasal bileşim sınırla-
ması yapmadığı saptaması vardır ve
bu doğrudur ! Ancak A.B.D’de geçerli
olan Betonarme Yapı Standardı olan
ACI 318 21.bölümünde “deprem et-
kilerine karşı tasarım” kısmında bu
riskin söz konusu olduğu durumlarda
kullanılacak donatı çeliklerinin ASTM A
706’
daki şartlara uygun olması gerek-
tiğini özellikle ASTM A 615 standardın-
daki GR 40 ve GR 60 donatı çubukları
için özellikle belirtmektedir. Bu neden-
le makaledeki referans doğru olarak
ASTM A 706 seçilmiş olup, depremin
konu edilmediği bir tasarımdaki donatı
türü zaten ilgi makalenin konusu de-
ğildir. Makalede sınırlı sayıda ülkenin
standardının karbon ve karbon eşde-
ğeri sınırlama değerlerine yer veril-
miş, daha geniş bir değerlendirme için
‘daki tabloyu da ay-
rıca incelemek mümkündür. İlgi tablo-
da karbon eşdeğeri yüzdesi tanımı (S
420
ve muadili çelik cinsi) yapılmamış
hurda ve raydan, ergitme olmaksızın,
haddelemek suretiyle üretimi yapılan,
diğer inşaat demiri standardı olan TS
13026
standardına göre üretimi yapı-
lan inşaat demirlerini de, gündemine
alması beklenirdi. Piyasa denetiminin
tam manasıyla yapılamadığı ülkemiz-
de, inşaat sahasındaki malzemelerin,
taşıyıcı eleman ya da taşıyıcı eleman
dışında kullanımı konusunda, özen
gösterilemeyeceğinden, orijini belli ol-
mayan raylardan üretilen inşaat demi-
rinin kalite sürekliliğinin denetiminin ol-
dukça zor olduğu, hurda ray ve aksla-
rın her birinin ayrı kimyasal özelliklere
sahip olma riski yüksek olduğu, her ray
veya aks parçası için, tekrarlanabilir ve
kontrol edilebilir haddeleme şartlarını
oluşturmanın neredeyse imkânsız ol-
duğu hususları dikkate alındığında,
hurda raydan, ergitilmeksizin düşük
kaliteli inşaat demiri üretilmesinin, in-
şaatlarda ciddi risklere yol açabileceği
hususları göz ardı edilmemelidir.