BİRLİKTEN ÜYELERDEN HABERLER
BETON PREFABRİKASYON
KASIM 2015
◆
SAYI : 116
35
14. PREFABRİKASYON SEMPOZYUMU
Türkiye’de prefabrikasyonu tanıtmak,
yaygınlaştırmak ve teknolojik altyapısı-
nı geliştirmek amacıyla 1984 yılında ku-
rulan Türkiye Prefabrik Birliği geçen yıl
ülkemizde düzenlenen ve teması “Ger-
çek Hayat İçin Prekast Çözümler” olan
BIBM 2014 Uluslararası Kongresi’nden
sonra bu kez konuyu ileriye yönelik ola-
rak ulusal boyutta teknik kamuoyu ile
tartışmak amacıyla 14. Prefabrikasyon
Sempozyumu’nu
“Beton Prefabrikas-
yonda Yeni Arayışlar”
konusunda 17
Mayıs 2016 tarihinde İstanbul’da İTÜ
Maçka Kampüsü Mustafa Kemal Anfi-
sinde düzenleyecektir.
Katılımın ücretsiz olacağı, bir gün süre-
cek sempozyumda sektördeki yenilikçi
uygulamalara ilişkin örnekler sunulacak
ve bu örnekler ışığında sektörün ileriye
yönelik açılımları tartışılacaktır.
Sempozyumda ayrıca, üreticilerin, te-
darikçilerin ve yan sanayi kuruluşlarının
kendilerini tanıtabilmeleri için bir sergi
düzenlenmesi planlanmıştır.
AB PREKAST BETON DURUM RAPORU
Değerli okurlarımız,
Türkiye Prefabrik Birliği’nin üyesi oldu-
ğu Uluslararası Prefabrike Beton Üre-
ticileri Birliği BIBM, AB kentleşme gö-
rüşmeleri kapsamında yer almak üze-
re beton prefabrikasyonun özelliklerini
ve avantajlarını anlatan bir durum rapo-
ru (position paper) hazırlamıştır. Bu a
raporu aşağıda sizlerin bilgisine sunu-
yoruz.
Çevreyi temiz tutarak, şantiyede çabu-
cak monte edilen güvenilir, dayanık-
lı inşaat malzemesi? Gelecek nesillerin
ham maddelerini tehlikeye atmayan ve
ısıyı depolayarak enerji kullanımını azal-
tan bir malzeme?
Prekast beton bütün bu isteklere cevap
verebilen bir nihai üründür. Sanayileş-
miş ve modüler üretimi ile prekast be-
ton ürünler hızlıca şantiyeye nakledilirler
ve saatler içinde monte edilirler. Fabri-
kada üretilen prekast beton ürünler (bit-
miş veya montajdan sonra tamamlan-
mak üzere yarı bitmiş) değişmeyen ve
her zaman kontrol edilen bir endüstriyel
kaliteyi ve aynı zamanda maliyeti ve in-
şaat süresini azaltacak verimli bir üre-
tim yapısı sunarlar.
Kentlerde gürültünün istenmediği sakin
iskan bölgelerinde veya ulaşımın uzun
süre aksatılmasının mümkün olmadı-
ğı işlek bir caddede inşaat için ideal-
dir. Prekast beton yapılar kent sakinle-
ri için en az gürültü ve trafik açısından
en az sorun yaratacak şekilde ve şan-
tiyede en az atıkla bir gecede yerlerine
konabilirler.
Kentleşme hızının % 70’lerin üstüne
çıktığı ve AB nüfusunun % 70’inden faz-
lasının kentlerde yaşadığı günümüzde
teslim tarihlerine uyan, şık, sürdürülebi-
lir bir yapı malzemesinin kullanımı vaz-
geçilmezdir. Modülerlik ve geri dönü-
şüm konuları “DNA’sına yerleştirilmiş”
bir yapı teknolojisi olarak prekast beton,
evrimlere ve inşaatın değişen toplumsal
ihtiyaçlarına cevap vermek için kolayca
adapte edilebilir ve esneyebilir.
Prekast beton modern, yenilikçi inşaat
malzemesine olan gereksinimler karşı-
sında da yerini korumaktadır. Bina Bil-
gi Modellemesi (BBM) sanal kavram-
sallaştırmayı mümkün kılmakta ve
“inşa etmeden yapmayı” mümkün kı-
larak riskleri azaltmakta ve kaliteyi ga-
ranti etmektedir. Sürekli evrilen, gelişen
bir malzeme olarak kendi kendini tamir
etme, kendi kendini temizleme veya ge-
çirgenlik sağlama gibi yenilikçi gelişme-
leri bünyesinde sunmaktadır.
Termal kütlesi nedeniyle enerji depola-
yarak daha dengeli iç mekan sıcaklıkla-
rı sağlamakta ve güç talebini azaltmak-
tadır. Ömrünün sonunda kolaylıkla de-
monte edilerek tekrar kullanılabilmek-
te veya geri dönüştürülebilmektedir. Bu
nedenle prekast beton, döngüsel eko-
nomi kriterini de mükemmel bir şekilde
karşılamaktadır.
Bunların yanında, prekast beton üretim
tesisleri ham madde kaynaklarına yakın
yerlede kurulmuşlardır. Böylece nakli-
ye mesafeleri kısaltılmış ve nakliyeden
kaynaklanacak olan CO² emisyonu en
aza indirilmiştir. Beton üretiminde kul-
lanılan hammadde (agrega) heryerde
bolca bulunduğundan gelecek kuşaklar
için bir kıtlık sıkıntısı yaratılmamakta ay-
rıca çevreye baskı yapmamaktadır.
Büyük şehirlerin dışında konumlanmış
olmaları nedeniyle prekast beton üretim
tesisleri kırsal alanda değer yaratmakta
ve bu bölgelere değer transfer etmekte-
dirler. Dolayısı ile büyük şehirler ile kır-
sal bölgeler arasındaki ekonomik den-
geninin korunmasına da yardım ederler.