Türkiye Prefabrik Birliği | Sayı: 132

SÖYLEŞİ BETON PREFABRİKASYON EKİM 2019 ◆ SAYI : 132 25 SÖYLEŞİ: Dr. ERSİN ARIOĞLU C.A. Efendim, zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim. E.A. Cumhur Kardeşim, Birliğimize ve Dergimize ayırdığım ve ayıracağım za- man, daima vardır. Türkiye Prefabrik Birliği benim için çok önemli ve çok kıymetlidir. C.A. Teşekkür ederim. Söyleşi rande- vusu için bana gönderdiğiniz iletide ‘Dünyada beton prefabrikasyon yeni- Yayına Hazırlayan: Cumhur AYDIN Mühendisliğe ve Beton Prefabrikasyona Adanmış Bir Ömür! Kimdir? Dr. Ersin Arıoğlu 1940 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nden mezun oldu ve bir süre fakültenin Yapı Statiği kürsüsünde görev aldı. 1965 yılında, Galata Kulesi’nin renovasyonunda birlikte çalıştığı Mimar Köksal Anadol ile birlikte Yapı Merkezi Şirketini kurdu. Elli yılı aşkın süredir, inşaat mühendisliği tarihimize iz bırakmış, bir- birinden önemli projelere imza atıyor. Türkiye Prefabrik Birliği Derneği’nin kuruluşunda ve ilk yönetim kurulunda görev aldı, ikinci ve üçüncü dönem yönetim kurulu başkanlıklarını üstlendi. Bir dönem milletvekili olarak da görev yapan Arıoğlu, beton prefabrikasyonda halen devam eden araştırma heyecanını üniversite ve sahadaki çalışma ortamlarında genç meslektaşlarına aktarma çabasını sürdürüyor. Beton Prefabrikasyon Dergimizde bir yılını tamamlayan yeni söyleşi serimizin bu sayıdaki konuğu, meslek duayenimiz ve üye- miz, Yapı Merkezi’nin kurucusu ve Birliğimizin kurucu yapıtaşlarından Sayın Dr. Ersin Arıoğlu. Yapı Merkezi’nin Çamlıca’daki yerleşkesinde kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşinin bir bölümünü, aşağıda okurlarımızla paylaşıyoruz. den tanımlanıyor’ ifadesini kullanmış- tınız. Buradan başlamama izin verir misiniz? Niçin ve nasıl yeniden tanım- lanıyor prefabrikasyon? E.A. Yeniden tanımlanıyor derken; be- ton prefabrikasyonun inşaat endüstri ve sektöründeki yeri nedir, ne olma- lıdır, nereye gitmektedir; bunları anlı- yoruz. Bugün, beton prefabrikasyon, konut, büro, okul, hastane gibi genel binaların da ötesinde, köprü, viyadük, tünel ve beton yollara kadar, akla gele- bilecek her türlü yapıda kullanılabiliyor. Prefabrikasyon, mühendisliğin temel fikirlerinden biri… C.A. Betonarme Prefabrikasyon önemli bir teknoloji, değil mi? E.A. Hem de nasıl! Şuradan başlaya- lım: Bizim elimizde üç-dört adet temel yapı malzemesi var; ahşap, taş, çelik ve nihayet beton. Mühendisler ahşa- bı, taşı ve çeliği prefabrik olarak üret- miş ve kullanmışlar. Yani parça parça üretip, sonra bu parçaları bir-araya getirmişler. Aynı yaklaşımı beton için de uygulamışlar ve harika bir teknoloji çıkmış ortaya! Ancak, betonarme pre- fabrikasyonun önemli bir derdi var! C.A. Nedir efendim? E.A. Ağırlık elbette! En büyük sorunu ve sıkıntısı ağırlık. Uzak mesafelere gi- demiyor, götürülünce nakliye maliyeti artıyor. Bu nedenle, belirttiğim yeniden tanımlama sürecinde en önemli hu- suslardan biri, ‘daha hafif’ beton ima- latlar yapmak! Şimdi bakalım; mühendisliğin dahice fikirlerinden olan prefabrikasyon, be- tonda nasıl gelişmiş? Sonuçta daha küçük kesitlere ve daha hafif betonlara gitmekte olan bir arayış bu! Betonun prefabrik kullanımına yönelik ilk hesap- lar, geçen yüzyılın başlarına, 1905’ler- de Fransız mühendislere kadar gidiyor. Betonu prefabrike yaptığınızda, bütün bağlantılar sorunlu, taşıyıcılık zafiyet içinde olabilir. İşte, mühendisler buna çözümler getiriyorlar. Beton bir kalıbın içine donatıyla birlikte konduğunda çekme ve basınç aktarıyor, monolitik üretilebiliyor.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTczMDA=