MAKALE
BETON PREFABRİKASYON
TEMMUZ 2015
◆
SAYI : 115
6
(2002 ve 2005), köprü elemanlarında
sıklıkla karşılaşılan korozyon sorunu
ve akabinde oluşan boşlukları görüntü-
leme amacıyla ard çekmeli taşıyıcı ele-
manları test etmişler ve C taramalarını
oluşturmuşlardır. Ard çekme ve yu-
muşak donatılarda korozif etki sonucu
oluşan kesit kayıpları UE ile belirlenmiş
ve kesit görüntü resimleri çıkarılmıştır.
Ard çekmeli elemanlarda kanalın lo-
kasyon tayini sıkça yapılmakla birlikte,
kanalın içindeki boşluğun tayini çok
kolay olmamaktadır. Kanal içindeki
harç ile doldurulmamış boşlukta ka-
lan ard çekme halatları çevresel etki-
ler sebebiyle zaman içinde korozyona
uğrayabilmekte ve bu sebeple yapının
yıkılmasına kadar ilerleyen bir durumla
sonuçlanmaktadır. Yalnızca ard çekme
kanalındaki boşluk sebebiyle korozyo-
na uğrayan halat donatıların kesit kay-
bı ve kopmaları nedeniyle birçok yapı
yıkılmıştır (Fricker and Vogel, 2006).
Bu durumun önemi sebebiyle, bu ça-
lışmada ard çekmeli prefabrike beton
elemanlarda kanal içinde bulunan
boşluğun belirlenmesi amaçlanmıştır.
Ayrıca, kesit içerisinde yayılan dalga-
nın başka bir malzeme arakesitine ge-
lindiğinde değiştirdiği faz göz önünde
bulundurularak SAFT tekniği yeniden
düzenlenmiştir. Kanal et kalınlığının
sonuçlara etkisi incelenmiştir.
2. ULTRASONİK-EKO (UE)
Tahribatsız test etme yöntemlerinden
UE elastik dalga yayılımı teorisi esa-
sına dayanmaktadır. Beton içerisinde
yayılan elastik dalgalar bu yöntemde
piezoelektrik ultrasonik sensörler tara-
fından oluşturulurlar ve farklı bir mal-
zeme ara yüzeyi ile karşılaştıklarında
geri yansırlar (Diaz et. al. 2007). Bir
betonarme elemanda farklı malzeme
ara yüzeyi donatı, hava, su vb. olabil-
mektedir. Konvansiyonel bir UE siste-
mi Şekil 1’de gösterilmiştir.
Alıcı, verici, transformatör ve görün-
tüleme aygıtından oluşan karakteristik
bir UE sisteminde ölçüm sonucu dalga
formunda veriler elde edilmektedir. Ara
ve/veya dış yüzeyler tarafından yansı-
tılan dalga, transformatör tarafından
elektrik sinyaline dönüştürülmekte,
monitörde görüntülenmekte ve zaman
tanım aralığında analiz edilmektedir.
Sinyal uçuş süresi sinyalin aldığı me-
safe ile doğrudan ilişkili olduğundan ve
dalganın malzeme içerisindeki yayılma
hızı bilindiğinden yansıtıcı yüzeyin lo-
kasyonu bulunabilmektedir. Ancak
çoğu kez dalgaların yansıma, kırılma
ve kırınımlarından dolayı elde edilen
veriler yanıltıcı olmaktadır. Bu sebep-
le yalnızca sinyale bakarak veri analizi
yapmak yanlış sonuçlar elde edilmesi-
ne sebep olur.
2.1 SAFT (Synthetic Aperture Fo-
cusing Technique, Yapay Açıklıklı
Odaklanma Tekniği)
Ultrasonik prosedür sonucunda kesit
analizlerinde A, B, C taramaları yar-
dımıyla farklı görüntülemelerle isteni-
len durum hakkında değerlendirmeler
yapılmaktadır. A taraması gönderilen
pulsun ultrasonik enerjisini sinyalin
dolaştığı süre boyunca, B ve C tarama-
ları ise sinyal formlarını sırasıyla yanal
kesitte ve planda sunan gösterim şe-
killeridir. Ancak beton gibi sinyal form-
larının beklenen şekilde olmasını en-
gelleyen heterojen yapılı malzemelerin
kesit analizlerinde sinyalin sönümlen-
mesi ve dağılımı gibi sorunların ortaya
çıkması sonucu ultrasonik taramalar
gerçekliklerinden sapmaktadır. Belirti-
len tüm bu sorunları ortadan kaldırabil-
mek adına geliştirilen SAFT (Synthetic
Aperture Focusing Technique, Yapay
Açıklıklı Odaklanma Tekniği) ile incele-
nen nokta için birçok sensörden sinyal
formları okunup süperpoze edilmekte
ve 3 boyutlu görüntüleme yapılmakta-
dır (Schickert et. al. 2004).
SAFT uygulamasında ortadan kaldırıl-
mak istenen asıl sorun kesit görüntü-
sünde oluşan hiperbolik yüzeydir. Bu
durum ultrasonik başlığın incelenen
noktaya olan uzaklık farklarından kay-
naklanmaktadır. Ultrasonik başlığın
incelenen noktaya uzak olduğu aralık-
Şekil 1
. Konvansiyonel UE test sistemi
Tarama yönü
Ultrasonik
ba
ş
lık
n=1
n=2
n=3
n=4
d
z
1
z
2
z
3
z
4
d
Yayılan
elastik
dalga
Hava
bo
ş
lu
ğ
u
h
Ultrasonik
sensör
Ultrasonik
sensör
Doç. Dr. Ninel ALVER
İnşaat Mühendisliği eğitimini 1995-1999
yılları arasında Ege Üniversitesi’nde yap-
mıştır. Yine aynı bölümde 2002 yılında
Yapı Anabilim Dalında Yüksek Lisansı-
nı tamamlamış ve bu süre içerisinde
Araştırma Görevlisi olarak çalışmıştır.
2002-2007 yılları arasında Japonya’nın
Kumamoto Üniversitesi’nde Monbusho
Bursu ile Doktora ve Doktora sonrası
çalışmalarda bulunmuştur. Doktora tezin-
de yeni bir tahribatsız muayene yöntemi
geliştirmiştir. 2008 yılında Alexander von
Humboldt bursu ile Almanya’nın Berlin
şehrinde bulunan BAM-Federal Malzeme
Araştırma Enstitüsü’nde araştırmalarda
bulunmuştur. 2009 yılından beri Ege Üni-
versitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde
öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Dr. Alver’in tahribatsız muayene konusun-
da çok sayıda çalışması bulunmaktadır.