Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  23 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 23 / 64 Next Page
Page Background

MAKALE

BETON PREFABRİKASYON

NİSAN 2015

SAYI : 114

21

rumum” der gibi– “hâlim” diye

söyleyenlere sıkça rastlanabiliyor.

Oysa –tıpkı

selim

gibi–

halîm

şek-

linde telaffuz etmek gerekir. Bunun

gibi kimi sözcükler için “

Türkçe’sini

kullanalım da yanlış yapmayalım

demek mümkün olmuyor. Çünkü

aramızda pek çok

Halim Bey

ve

Halime Hanım

var ve elbet bun-

ların adlarını doğru telaffuz etmek

zorundayız. Ama, doğru telaffuzu

âzamî

” şeklinde olan sözcüğü

azamî

ya da

azâmî

şeklinde hatalı

söyleyenler “en çok” (maksimum)

demekle kendilerini yanlıştan koru-

yabilirler.

11)Yakın zamana kadar Türkçe’de

Kendine iyi bak

” diye bir deyim

yoktu. Kimileyin bana da söylüyor-

lar, ne yanıt vereceğimi bilemiyor

ve kısa bir tereddüt geçiriyorum.

Kendine dikkat et

” denilebilir.

Ama, galiba İngilizce’deki “

Take

care of yourself

”ten tercüme bu

deyim dilimize yerleşecek. Dahası

yerleşti bile denilebilir; yaşlı başlı

insanlar bile kullanmaya başladılar.

12) “

Oldukça

” sözcüğü “iyice, yeter

derecede” anlamında kullanılır.

Günümüzde “çok” anlamında kul-

lanılır oldu. Örneğin “

oldukça be-

ğendim

” demek, “çok beğendim”

demek değildir.

13)Hemen hemen bütün spikerler

edebiyat

” sözcüğünün üçüncü

ve dördüncü hecesini kısa ola-

rak telaffuz ediyorlar ve bu söy-

leyiş kulağı tırmalıyor. Osmanlı

Türkçesi’ndeki gibi –

edebiyyat

şeklinde– “y”yi çift olarak söyler-

lerse daha kolay ve doğru telaffuz

edeceklerinden eminim.

14)Spikerler “

resm-i geçit

” (geçit tö-

reni) diyecekleri yerde kimi zaman

–“i”yi uzatarak– “

resmî geçit

” di-

yorlar. Aslında bu yanlış, sözcük

sonlarındaki –eski dilde “

yâ-yı nis-

” denilen– “nisbet i”leri üzerin-

deki şapkalar kaldırıldıktan sonra

ortaya çıktı. “…’

nin resmi güzel

olmuş

”taki “i” kısa, ama “

resmî

daire

”deki “i” uzun. Her ikisini de

şapkasız yazınca, Türkçe’ye tam

vâkıf olmayan birinin uzun olanı

kısa, kısa olanı uzun telaffuz etme-

sine çok da şaşmamak gerek.

Listeyi daha uzatmak mümkün, ama

sabrınızı taşırmaktan korkuyorum.

Bu yazıyı Türkçe üzerine bir dertleş-

me olarak da düşünebilirsiniz. Yoksa

amacım ne kimseyi incitmek ne de

ukalalık etmek. Esasen lengüistikle bir

ilgim yok, dilci değilim. Ama Türkçe’yi

seven, konuştuğu ve yazdığı dile titiz-

lenen, ona çok saygı duyan biriyim.

Yalnızca, güzel Türkçe’mizi olabildiğin-

ce doğru konuşalım ve doğru yazalım

istiyorum.